M harfi ile başlayan erkek isimlerini siz anne ve baba adayları için paylaştım umarım beğenirsiniz.
M harfi ile başlayan kız isimleri için sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
M harfi ile başlayan erkek isimlerini yazmadan önce M harfinin enerjisi ve frekans değerini yazalım.
M harfinin frekans değeri: 3.75 %
M harfinin Sayı değeri : 4
M harfinin gezegeni: Ay
M harfinin elementi: Toprak
Sayısal değeri 4 olan M harfi, şekil yönünden yeraltı dünyasına inişi ve yeryüzüne çıkışı simgeleyen, sağlam temellere dayanan bir dağ gibi karşımıza çıkar.
Gücü, doğruluğu ve dürüstlüğü vurgular. Her alanda başarı getiren, üstün güçleri olan bir harftir.
İsminde M harfi bulunan insanlar; mantıklı, iradeli ve güçlüdür. Harfin titreşimi bu insanları istikrarlı bir çalışma prensibine sahip işkoliklerden yapabilir.
Ruhsal ve fiziksel yönden güçlü olurlar. Eğer isimlerinde diğer harflerden olumsuz bir etki yoksa genellikle mal, mülk sahibi ve zengin olurlar.
Sevilme ve değer görme arzuları çok güçlüdür, karşılığını göremezlerse alınganlık yapabilirler. Yenilgiyi asla kabul etmezler.
Özellikle isminde birden fazla M harfi bulunan insanlar, bir şeye karar verdiklerinde onu elde etmeden hiçbir şekilde rahat edemezler.
Harfin gölge yanı sabırsızlıktır. Bunu aşmaları için ruhani konulara yönelebilirler.
Değişik M Harfi İle Başlayan Erkek İsimleri Ve Anlamı
Macit: Şan ve şeref, büyük, yüce.
Mahbub: Muhabbet duyulan, sevilen, sevgili.
Mahdum: Erkek evlat
Mahfi: Gizli, saklı.
Mahfuz: Muhafaza edilmiş, korunmuş, saklanmış.
Mahir: Maharetli, hünerli, becerikli usta.
Mahmut: Övülen, övülmeye layık.
Mahsun: Sağlam ve güvenli hale getirilmiş.
Mahzuf: Hazfedilmiş, kaldırılmış, silinmiş. Arap yazısıyla noktasız harflerle yazılmış yazı. Neşir veya şiir.
Mail: Meyilli, eğimli, eğilmiş.
Makal: Lakırdı, söyleme, konuşma.
Makbul: Kabul olunmuş. Alınmış. Hoş karşılanan. Beğenilmiş.
Makrun: Kavuşmuş, ulaşmış, yetişmiş.
Makdem: Dönüp gelme. Kalyoncu başlığı.
Makir: Kötülüğe karşı olan. Kötülükleri, hilekarları cezalandıran.
Maksud: Maksat, niyet. Kast edilen şey. İstenilen, murat edilen.
Maksum: Allah tarafindan verilen kismet. Taksim edilmiş,
Maksur: Kısalmış, kısaltılmış. Ali konulmuş. Ayrılmış,
Makul: Oldukça akıllı, sözü akla yakın.
Malik: Sahip. Cehennem’in bekçisi.
Maliki: Dört ehli sünnet mezhebinden, Maliki mezhebine mensup kişi.
Malkoç: Akıncı komutanı.
Malum: Belirli, bilinmez olmayan. Şüphesiz.
Mamur: Harap olmayan, sağlam, bayındır, bakımlı, şen.
Mana: Kelime veya işaretin anlattığı şey. İç ruh, batin alemi. Anlam.
Manav: Yaş sebze meyve satan kişi. Yerli, göçmen olmayan. Tatar Türklerinin bir kabilesi.
Mani: Men eden, geri bırakan. Engel olan, izin vermeyen. Allah’ın sıfatlarından.
Mansur: Allah’ın yardımı ile galip gelmiş.
Manzur: Nazar olunan, görülen, bakılan. Beğenilen, gözde.
Maruf: Tanınmış, ünlü.
Marut: Bir melek adı. Harut’un arkadaşı.
Masum: Günah, suçsuz, kabahatsiz. Saf, temiz, küçük
Maşrık: Güneşin doğduğu yön. Gün doğusu.
Maşuk: Sevilen, sevilmiş
Matlub: İstenilen. Aranılan, talibi çok olan.
Matuk: Azat olmuş, hürriyetine kavuşmuş.
Mazak: Kırlangıç balığıgillerden kahverengimsi renkli bir balık.
Mazhar: Erişme, sahip olma, şereflenme.
Mazlum: Zulüm görmüş, haksızlığa uğramış.
Mazmun: Mana, mefhum, kavram. Nükte cinas. Zanlı sanık
Mazrur: Zarar görmüş.
Mebruk: Tebrik edilen, tebrike layık.
Mebrur: Herkesin beğendiği. Yararlı, hayırlı.
Mebsut: Açılmış, yayılmış. Tafsilatlı anlatılan.
Mecdeddin: Dinin büyüğü, dinin ulusu, örnek alınacak din būyüğü.
Mecdi: Çok ulu, yüce, şan ve şeref sahibi.
Meddud: Kısmeti açık, rızkı bol.
Mecdüddevle: Devletin büyüğü, ulusu. Büveyhi hükümdarının adı.
Mecdülmülk: Dünyanın büyüğü Selçuklularda vezirin adıdır.
Mecid: Şan ve şeref sahibi, azametli.
Meciddin: Dinin büyüklüğü, ululuğu.
Mecnun: Çılgın, deli, aşık
Mecruh: Yaralı, iptal edilmiş
Meded: İmdat, yardım.
Medid: Uzun süren, uzun müddette.
Medih: Övme konusu. Methetmeye sebep olan şey.
Mefhar: Güvenmeyi gerektiren, övünülecek, iftihar edilecek.
Meftuh: Ele geçirilmiş. Açık. Açılmış.
Meftur: Yaratılmış, mahluk, tabii yaradılıştan gelen.
Mehcur: Uzaklaşmış, uzaklaştırılmış. Ayrı kalmış. Terkedilmiş. İlişiği eksilmiş. Bir köşeye bırakılmış.
Meftun: Gönül vermiş. Büyülenmiş gibi tutkun.
Mehdi: Hidayete eren, doğru yolda olan.
Mehib: Arslan, heybetli, gösterişli.
Mehmet: Muhammed’in Türkçe söylenişi.
Mekin: Mekan tutan, yerleşen, oturan.
Meknun: İyice korunmuş, saklanmış, gizli.
Meknuz: Hazineye konulmuş, gizlenmiş, saklanmış.
Mekreme: Kerem, cömertlik, hürmet, saygı, izzet.
Mektum: Saklanan, gizlenen, saklı, gizli.
Melami: Parıltılar. Melamilik görüşüne sahip olan.
Melih: Güzel, şirin, cana yakın, sevimli.
Melik: Hükümdar, hakan. Mal sahibi.
Memdud: Uzatılan, uzayan.
Memduh: Övülmüş, övülmeye değer.
Memluk: Köle, esir, kölemen.
Memnun: Sevinmiş, razı, hoşnut.
Memun: Emin, korkusuz. İtamatlı, tehlikesiz, sağlam. Abbasi halifesinin adı.
Menderes: Akarsu yataklarının dolambaçlı kısımları.
Mengü: Ebedi, ölümsüz.
Mengüalp: Şanı, şerefi ölümsüz, yiğit kahraman.
Meangübay: Şanı şerefi ölümsüz, zengin kimse.
Mengücek: Erzincan ve Divriği de beylik kurmuş Selçuklu beyleri sülalesi. Mengücek oğulları.
Mengüç: İlahi güç sahibi. Yaşlı, deneyimli.
Mengütay: Şerefli, cömert, ölümsüzleşmiş kimse.
Mennan: Nimetlendiren, ihsan eden. Çok iyilik eden. Allah’ın adlarından.
Mensur: Manzum olmayan. Nesredilmiş, saçılmış, dağılmış, yayılmış, mühürlenmiş.
Menşur: Neşredilmiş, yayılmış, mühürlenmiş.
Mentec: Doğacak vakit.
Merahan: Sevinç, ferahlık. Zayıf olma hali.
Merd: İnsan, adam. Özü sözü doğru. Kabadayı.
Merdan: İnsanlar. Yiğitler. Erkekler.
Merdi: İnsanlık. Cesaret, yüreklilik, mertlik, erlik.
Mergub: Sevilen, istenilen, herkes tarafından sevilen. Beğenilen, aranan. Rağbet edilen, makbul.
Meriç: Çağıltılı su
Mersed: Kerim, cömert
Mert: Yiğit, cesur, kahraman, sözünün eri.
Mertel: Cömert, özü sözü bir.
Merter: Özü sözü bir olan erkek.
Mertkal: Her zaman cesur ol, yiğit kal.
Mertkan: Mert soydan gelen.
Mertol: Her zaman sözünün eri ol.
Mervan: Emevi sülalesinden Mervan kolunun kurucusu halife.
Mersed: Cömert, kerim. Eli açık.
Merzat: Hoşnutluk, rıza.
Merzuk: Rızık verilmiş, rızıklandırılmış. Mutlu, bahtiyar.
Mesih: Ölmek. Tuhaf, acayip. Başka bir şekle girmiş olan.
Meskut: Sükut edilmiş, söylenmemiş.
Mesleme: Teslim olma, itaat etme.
Mesrur: Sevinçli, memnun.
Mestan: Sarhoş olmuş. Cesaretli, savruk.
Mestur: Örtülü, örtülmüş.
Mesut: Mutlu, kutlu, bahtı gülmüş.
Meşhur: Tanınmış, ünlü.
Meşkur: Teşekkür edilmeye değer, beğenilmiş, makbul.
Mete: Hun İmparatoru. Oğuz Han ile karıştırılan Hun Kağanı Teoman’ın oğlu.
Metin: Sağlam, kuvvetli, dayanıklı. Yazının içeriği.
Metiner: Dayanıklı, sağlam.
Mevcud: Hazır bulunan, elde olan, var olan.
Mevdut: Gaznelilerin bir hükümdarı, sevilmiş, sevilen.
Mevkut: Vakitli, belli zamanda olan veya çıkan.
Mevlana: Efendimiz anlamında büyüklük ünvanı.
Mevlid: Dünyaya gelme, doğma. Yeni doğmuş çocuk. Peygamberimizin (s.a.v.) doğum günü okunan kutsal manzume.
Mevsuf: Bir sıfatla tavsif edilen, nitelenen belirtiler.
Mevsul: Vasıl olmuş, ulaşmış, kavuşmuş.
Mevzun: Vezinli, tartılı, ölçülü, ahenkli, biçimli, nisbetli.
Meysur: Kolaylaştırılmış şeyler.
Meyyal: Meyli fazla olan. Hafif eğilmiş. Arzulu, istekli.
Mezak: Zevk, tat, lezzet alma, damak.
Mezid: Artma, fazlalaşma, büyüme. Arttırma, çoğaltma, büyütme.
Midhat: Methetme, övme.
Miftah: Açacak alet, anahtar.
Mihman: Konuk, misafir.
Mihri: Güneşe mensup. Güneşe ait. Güneş gibi parlak, ışıklı.
Mikail: Canlıların rızkını dağıtan dört büyük melekten biri.
Mikdad: Demir kesme aleti.
Minkar: Taş oymacılarının kullandığı çelik kalem. Kuş gagası.
Mir: Komutan, hükümdar, bey, vali, amir, başkan.
Mirac: Hz. Muhammed’in (s.a.v.) göğe yükselmesi. Merdiven. Çıkılacak yer.
Miran: Beyler.
Mirhan: Canın içi.
Mirkelam: Bilge sözü. Sözünün eri. Güzel ve zarif konuşan.
Mirsat: Gözetleyen. Gözleyen. Gözlemci.
Mirsat: Gemi çapası.
Mirza: Hükümdarın soyundan gelen. Beyzade, şehzade.
Misak: Sözleşme, yemin.
Misbah: Aydınlatma cihazı. Işık.
Mişkat: Neşter.
Mithat: Methetme, övme. Övülmeye layık olma.
Mizan: Terazi.
Muaccel: Acele, zamansız, mühletsiz.
Muahhar: sonraki, sonra olan.
Muakkıb: Takip eden
Muaviye: Emevi devletinin, ilk hükümdarı. Tilki yavrusu.
Muaz: Saygı duyulan, muhterem, çok aziz. Sığınan, korunan.
Mufaddal: Faziletli, fazileti çok olan Tafdil edilmiş. Üstüne
Muammer: Ömür süren, yaşayan, uzun ömürlü.
Muasır: Aynı asırda yaşayan
Muattar: Itırlı Güzel kokulu.
Mucip: istekleri yerine getiren. Gerekli kılan.
Mugiseddin: Dinin yardımcısı, dinin yardımına koşan, dine yardım eden.
Muğire: Yardımcı. Meşhur bir sahabi.
Muhaccel: Ayağı şekilli bey az at.
Muhacir: Göç eden, göçmen.
Muhafız: Muhafaza eden, koruyan.
Muhammed: Çok övülmüş, çok övülen.
Muhammer: Mayalanmış.
Muhammes: Beşli, beş kenarlı, bendleri beşer mısra olan şiir.
Muharib: Muharabe eden, savaşçı.
Muharrem: Haram edilmiş. Hicri takvimde birinci ay, aşure an.
Muhayyil: Hayal kuran, tahayyül eden.
Muhbir: Haber veren, haberci.
Muhdin: Dinin habercisi. Peygamber.
Muhib: Muhabbet, sevgi besleyen, seven.
Muhittin: Dini canlandıran.
Muhibeddin: Dini çok seven, dine karşı çok muhabbeti olan
Muhlis: Halis, içten sadık. Yapmacıksız, samimi.
Muhrib: Tahrip eden, yıkan yakan. Harp gemisi.
Muhsin: İyilik eden, bağışta bulunan. Sağlamlaştıran.
Muhtar: Seçilmiş, seçkin, bağımsız.
Muhterem: Hürmet edilen, saygı duyulan.
Muhyi: İhya eden, dirilten, canlandıran. Can bağışlayan. Sağlık ihsan eden. Allah’ın sıfatlarındandır.
Muhyiddin: Dini ihya eden, yücelten, dirilten. Canlandıran, hayat veren.
Muin: Ustaya yardım eden, çırak. Yardımcı.
Muiz: Allah’ın sıfatlarından. İkram eden, ağırlayan. Izzet ve şeref veren.
Muizeddin: Dinin ikramı, dinin şerefi.
Mukaddem: Önde olan.
Mukadder: Takdir olunmuş, değeri, ömrü belirlenmiş.
Mukaddes: Takdis olunmuş, kutsanmış, kutlu, aziz.
Mukaffa: Kafiyeli, ahenkli, uyumlu.
Mukarreb: Yaklaşmış, yaklaşan, yaklaştırılmış.
Mukbil: Kutlu, mutlu. Bahtı açık, talihli, mesut.
Mukim: İkamet eden, oturan.
Mukmir: Mehtaplı, ay ışıklı
Mukteda: Uyulan, tabi olunan, reis, imam.
Muktedi: İktida eden, uyan, tabi olan.
Muktedir: İktidarlı, güçlü, gücü yeten.
Muktefi: İktifa eden. Ardından gidilen.
Mukteza: Gereken, lazım olan, icap eden.
Mungar: Eli açık, cömert.
Munis: insandan kaçmayan, sevimli, cana yakın.
Munsif: İnsaflı, insaf eden
Muntasır: Zalimlere karşı duran, düşmanı yenen, öcünü alan
Muntazır: Gözleyen, bekleyen, beklenen, gözlenen.
Murat: Amaç, istek, dilek.
Murathan: İstenen, talep edilen hükümdar.
Murtaza: Rağbet gören, beğenilen. Beğenilmiş, seçilmiş.
Musa: Suda (Nil’de) bulunan kişi. Vasiyeti yerine getirmekle görevlendirilen.
Mus’ab: Güçlü, dayanıklı
Musaddık: Tasdik eden, onaylayan.
Musahhar: Boyun eğen, emir altına giren. Fethedilmiş. Büyülenmiş.
Muslih: İslah eden, düzelten.
Muslihiddin: Dinin iyiliği için çalışan.
Mustafa: Seçilmiş, beğenilmiş, temizlenmiş.
Muştu: Müjde, sevindirici haber.
Mutarra: Parlak, çok taze.
Mutahhar: Takdir edilmiş, temiz, temizlenmiş. Ayıklanmış.
Mutasım: Yapışan, eliyle tutunan, günahtan çekinen.
Mutemil: Tek başına işe girişip yapan. Zorluğu göze alan.
Mutemid: İtimadlı, güvenilir, doğru.
Muti: Rahat ve uslu, itaat eden, baş eğen.
Mutim: Fakirleri gözeten, cömert, muhtaçlara yardım eden.
Mutluay: Mutlu, sevinçli ay.
Mutlu: Talihli, bahtiyar, uğurlu, mesut.
Mutlualp: Mesut, yiğit, derdi olmayan kahraman.
Mutluer: Uğurlu, bahtiyar erkek.
Mutluhan: Uğurlu, bahtiyar, talihli hükümdar.
Mutlutekin: Uğurlu, bahtiyar, talihli prens.
Muttalib: Talep eden, isteyen.
Muvaffak: Allah’ın yardımına erişmiş, işi rast gitmiş kimse. Başarmış.
Muvahhid: Allah’ın birliğine inanan. Tevhid eden.
Muvakkar: Ağırbaşlı, ciddi vakarlı. Saygı gösterilmiş, ağırlanmış.
Muvakki: Tuğrakeş, fermanlara tuğra çeken. Tevki nişancı.
Muvakkit: Vakitleri tayin eden kimse.
Muyan: Sevap, hayır, hasenat
Muzaf: Eklenmiş, katılmış, ilave edilmiş.
Muzaffer: Zafere ulaşan, galip gelen, kazanan.
Muzafereddin: Dinin galip, üstün kişisi.
Muzam: Bir şeyin en büyük kısmı.
Mübarek: Bereketli, uğurlu, hayırlı, kutlu. Beğenilen, feyizli, kızılan, şaşılan, sevilen.
Mübeccel: Tebcil edilmiş, yüceltilmiş, ululanmış.
Mübelliğ: Büyük camilerde imamın söylediğini tekrar eden kişi
Müberra: Müstesna olan, aklanmış, temizlenmiş. Duru, arınmış.
Mübeşşir: Müjdeci, iyi haber veren.
Mübeyyin: Beyan eden, açıkça bildiren.
Mübin: Belli olan, aşikar. İyiyi kötüden ayıran.
Mübşer: Haber verilmiş, müjdelenmiş.
Mücap : Kabul cevabı alan, isteği, duası kabul edilen.
Mücahit: Cihad cden, din için savaşan, çalışan.
Mücahiddin: İslam askeri, din savaşçısı.
Mücib: İcap eden, istenilen yapan, cevap veren.
Mücmel: Öz, özet, az sözle anlatılmış.
Mücteba: Seçilmiş, seçkin, kıymetli. Tayin edilmiş.
Müctehid: Gücü yettiği kadar çalışan.
Müdafi: Savunan, dayanan, müdafaa eden, koruyan.
Müdavi: Tedavi eden, iyileştiren, tabip.
Müdebbir: Tedbirli, herşeyi önceden düşünen ve tedbir alan.
Müdrik: İdrak eden, aklı ermiş, anlayan.
Müeddeb: Edepli, terbiyeli, uslu, saygılı, bilgili.
Müeddib: Terbiye cden, öğreten, öğretici.
Müemmil: Temin edilmiş, bulunmuş, emniyete alınmış.
Müeyyed: Teyid edilmiş, doğrulanmış, güçlü.
Müfekkir: Fikir sahibi, fikir yürüten, düşünen.
Müterrec: Meydanı olan geniş alan.
Müferrih: Ferahlık veren, içi açan.
Müfit: İfade eden, düşüncesini iyi anlatan. Yararlı.
Müftehir: İftihar edilen, şanlı, şöhretli, fahri.
Müheymin: Birini korkudan koruyan.
Mühib: Tehlikeli ve saygı uyandıran. Korkutucu.
Müjdat: Müjdeli ve iyi haber veren.
Mükafi: Eşit, beraber
Mükedder: Kederli, mahzun, üzüntülü. Bulanık.
Mükerrem: Muhterem, saygı kazanmış, aziz.
Mükrem: Kerem ve şeref ile nitelenmiş.
Mükremin: İkram olunmuş, bağışlanmış. Cömert, güvenilir.
Mükrim: İkram eden, ikramcı, ağırlayan. Konuksever.
Mülayim: Yumuşak huylu, uyumlu.
Müyesin: İlham veren, esinlendiren.
Mülteca: Sığınılacak yer.
Mültemi: Işık saçan, parlayan, parıldayan.
Mümasil: Benzer, andırır, müşabih.
Mümin: Allah’ın birliğine, Hz. Muhammed’in Peygamberliğine birliğine ve İslamın esaslarına iman etmiş ve gerektiği şekilde davranan.
Mümtaz: İmtiyazlı, benzerlerinden üstün.
Münadi: Nida cden, bağıran, tellal, ilan eden.
Münazir: Münazara yapan, tartışan.
Münci: Kurtaran, kurtarıcı.
Münip: Tövbe edip Allah’a yönelmiş. Gönlü temiz.
Münif: Yüksek, ulu, yüce.
Münim: Nimet veren, yedirip içiren.
Münir: Nurlandıran, ışık veren, aydınlatan, parlak.
Münkeşif: Keşfedilmiş, ortaya çıkarılmış, meydana görünen.
Münşi: Üslubu güzel olan iyi katip. Yapıcı, yapan, inşa eden.
Müntakim: İntikam alan.
Müntefi: Kazanan, faydalanan.
Münteha: En son, nihayet.
Münzir: Münafıkları ve kafirleri sapıklıklardan kurtarmak için cehennem azabı ile korkutan.
Mürabit: Sınır boyundaki asker. Kendini ibadete veren derviş.
Mürebbi: Çocuk terbiyecisi, özel öğretmen, terbiyeci.
Müren: Dere, ırmak, akarsu.
Mürsel: Gönderilmiş, yollanmış, nebi.
Mürşid: Doğru yolu gösteren, rehberlik yapan. Gafletten
Müsellim: Teslim eden. Kaymakam, nahiye müdürü.
Müslüm: İslam dininde olan. Teslim olmuş, selamete ermiş.
Müstakim: Dik, düz, doğru, namuslu, temiz.
Müstean: Yardım istenen, kendisinden yardım beklenen.
Müstebşir: Müjde ile sevinen, müjde veren, müjdeleyen.
Müstecib: Kabul cevabını alan, isteği kabul edilen.
Müstekfi: Yetecek kadar isteyen.
Müstenid: İstinad eden, dayanan.
Müsterih: Huzur içinde, gönlü rahat olan.
Müşahid: Müşahede eden, gören, gözleyen.
Müşerref: Şereflenmiş.
Müşfik: Şefkatli, merhametli, acıyan, seven.
Müşir: İşaret eden, yol gösteren, öğüt veren.
Müştak: Özleyen, arzu eden, istekli.
Müştehir: Şöhret kazanan, meşhur, ünlü.
Mütevekkil: Allah’a tevekkül eden, Allah’tan gelene razı olan. işlerinde Allah’a dayanan.
Müttaki: Sakınan, çekinen, zahid. Allah’tan korkan.
Müzahir: Zahir olan, yardım eden, yardımcı, koruyan.
Müzdad: Çoğalmış, artmış.
Müzehheb: Tezhib edilmiş, altın suyu ile süslenmiş.
Müzehib: Tezhib eden, süsleyen, tezhipci.
Müzekkir: Zikreden, hatırlayan.
Kaynak: Ömer Gencer ( Çocuğumun İsmi Ne olsun? )