3. çakra Solar pleksus gücün organize edildiği yerdir. Eril prensip, güç, iktidar sahibi olmak ve kontrol etmekle ilgilidir.
Karar vermek için gerekli enerjiler 3. çakrada alınır.
Bedende ilgili organlar ve salgı bezine baktığımızda, enerjinin ve duygusal tepkilerin koordine edildiği sistemleri görürüz.
Bu merkez yaşamın akışının ve gücün kabulü, ayrıca yaşamın biçimlenmesi ile ilgilidir.
Eğer bu enerji merkezinin dengesiz olması durumunda, kişi maddiyata çok düşkün olur. Kibirli, bencil, asabi bir kişilik yapısı ortaya çıkar.
Ayrıca; 1. çakra, 2. çakra, 4. çakra, 5. çakra, 6. çakra, 7. çakra ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz.
3. Çakra (Solar Pleksus)
3. çakranın;
Sembolü: On yapraklı lotus
Renk: Sarı, altın rengi
ilgili element: Ateş
Duyu: Görme
Ses: “Hooo!”, mi notası, gök gürültüsü, gonk sesi
Koku: Biberiye, lavanta, bergamot
Taşlar: Kaplan gözü, topaz, sitrin, amber (kehribar)
Bedende ilgili yerler: Sırtın altı, karın ve sindirim sistemi, mide, karaciğer, dalak, safra kesesi, otonom sinir sistemi
İlgili salgı bezi: Pankreas
Mide sorunları, sindirim sorunları, karaciğer, safra kesesi ve merkezi sinir sistemiyle ilgili sorunlar üçüncü çakrayla ilgilidir.
Tıpkı kök çakrada olduğu gibi eril prensiple ilgili olan üçüncü çakra, erkeklerle ilişki, babayla olan iletişim ve paylaşımlar, otorite figürleri ve özellikle devletle yaşanacak kısıtlanmışlık hissi veren sorunlar veya yükselişlerin temelidir.
Gücün ve iktidarın çakrasıdır. Rekabet, hırs, birilerini geçmek, yenmek, kazanmak ve başarı, güç çakrasıyla bağlantılıdır.
Sürekli başarısızlığa uğrayanların güç çakraları bloke olmuştur.
Tuttuğunu koparan, kafasına koyduğu hedefe gidebilen kişilerse güç çakrasından istifade edenlerdir.
Güç merkezi aşırı kullanıldığında, aşırı kontrolcülük, hırs ve yönetme arzusu baskın gelir. Ancak bu hırs, kişiyi yönetilen kişi haline getirir.
Çok zayıf çalışanlarsa bir yere sığmak, başkalarını taklit etmek, başkalarından beslenmek, kararsızlık, güçsüzlük belirtileri gösterirler.
Örnek ; Mutaassıp bir anneyle baba, on altı yaşında oğullarının bir sorunu üzerine bana gelmişler, danışmanlık hizmeti istemişlerdi.
Ergenlik çağındaki çocukları hayli kiloluydu ve yüzü sivilceyle doluydu. Aileye ve hayata kızgındı, öfkeliydi. Babasının ona babalık etmediğinden, otorite kurmadığından şikâyetçiydi.
Çocuk ne istiyorsa almışlardı, çok şımartmışlardı. Böylece çocuk bir dolu yanlış alışkanlık edinmişti.
Babası da kendi babasına kızgın, öfkeliydi. O da kendi babasının fazla güç ve otorite kullanmasından yana şikâyetçiydi. Bu yüzden kendi oğlunu hiçbir otorite ve güç kullanmadan yetiştirme kararı almıştı.
Hayat babaya, babasının onun üzerinde güç kullanmasının ne kadar doğru ve öğretici olduğunu göstermek için oğlunu kullanıyordu. Güç ve otorite hepimizin ihtiyaç duyduğu ve beslendiği bir enerji kaynağıdır.
Baba bir otorite figürü olarak prensipli davranmaya ve irade gücünü kullanmaya başladıktan sonra oğluyla ilgili sorunlar da azalmaya başladı.
Kaynak : Ünal Güner (Güzellik Tohumu)
